Dekorasyon, yaşam alanlarımızın daha güzel kılınması için yapılan tüm estetik çalışmaları tanımlar. Bazıları dekorasyonun lüks bir hayatı mümkün kılmak olduğunu düşünür. Aslında lüks bir hayatı mümkün kılmak gibi bir gayesi dekorasyonun yoktur. İnsanın sahip olduğu ruh halinin en iyi şekilde yansıtmaktır dekorasyonun ana gayesi. Yani kiminin sade ve klasik tutkunu olabileceğini, kiminin de lüks ve albeni cazibesine yeşil ışık yakabileceğini bilir. Bu nedenle dekorasyon herkese yaşanabilir alanların mümkün kılınmasını sağlamakta.

Kiminin bütçesi dekorasyonda harikalar meydana getirmek için çoktur kiminin ise az. Bütçesi yeterli olmayanların evlerinde çarpıklıkların olması doğal mı? Tabi ki hayır. İşte dekorasyon bunu sağlamakta. Örf ve adetlerimizde hijyen olmak, güzel olmak önemli bir yer tutar. Her millet için bunlar önemli olsa da, milletimiz için misafirleri daha güzel ve hoş bir mekanda ağırlamanın gururu daha fazla ve  önemli. Bunun için dekoratif çalışmaların evlerde veya ofislerde yapılması, restoranlarda yapılması gerekiyor. İnsanımızın güzele hasret olarak yaratılan fıtratı, ifrat derecesinde diğer milletlerden daha kavidir sanki. Bu nedenle, mimariye önem vermiş, evlerimizin dahi bizi rahatlatması için geniş kavisli kubbeler şeklinde tasarlamalar yapmışız. Bu mimari yapı, giderek bozulsa da, evlerimiz de geniş ve ferah alanlara sahip olmak için titiz çalışmalar yapmamız, ruhumuza işleyen  geniş ferahlığın ötelerden beri devam ettiğinin kanıtı.

Bu nedenler ev döşediğimiz zaman ne renklerin uyumunu es geçiriyoruz ne de mobilyaların birbiri ile olan kombinesini. Her şeyin göze hitap etmesi, çarpıklıkların olmaması, dekoratif ahengin sağlanması için. Özümüzde bu olduğundan dolayı, evlerimiz her zaman lüks, temiz, göz alıcı ve albenisiyle büyüleyici. Bu büyüyü her zaman sevdiklerimizi etkilemek için kullanıyoruz.